Blogger etkinliğimiz sonrasında tanıştığım markalardan biri
de Dermadolin oldu.
Dermatolojik olarak test edilmiş, temiz içerikli, kozmetikten ziyade medikal amaca yönelik ürünleri pek severim. Dolayısıyla elime geçen pakette yer alan bütün ürünleri, uzun vadeli kullandıktan sonra yazısını hazırlamaya karar verdim.
Kendimi tutamayacak; objektif ve sakin habercilik anlayışımdan sapacağım ama… Bu ürünlerin hepsi bir harika!
Dermatolojik olarak test edilmiş, temiz içerikli, kozmetikten ziyade medikal amaca yönelik ürünleri pek severim. Dolayısıyla elime geçen pakette yer alan bütün ürünleri, uzun vadeli kullandıktan sonra yazısını hazırlamaya karar verdim.
Kendimi tutamayacak; objektif ve sakin habercilik anlayışımdan sapacağım ama… Bu ürünlerin hepsi bir harika!
Seranem Nemlendirici El Bakım Kremi
“Kuru ve çatlamış eller için anında rahatlama” mottosuyla
satışa sunulan krem; glikosil seramidler, argan yağı, doğal shea yağı, zeytin
yağı, kayısı çekirdeği yağı, provitamin B5 ve gliserin içeriyor. Paraben
içermemesi ve hipoalerjenik olması ise büyük bir artı.
Bu kremi, kışın en çetin geçtiği süreçte kullanmaya başladım. Sağ elimde, soğuk yanığı diye tabir ettiğimiz bir cilt problemi oluşmuştu. Elimin üstü kabuk bağlamış; hiçbir şey derimin acısını, gerginliğini alamamıştı.
Bu kremi, kışın en çetin geçtiği süreçte kullanmaya başladım. Sağ elimde, soğuk yanığı diye tabir ettiğimiz bir cilt problemi oluşmuştu. Elimin üstü kabuk bağlamış; hiçbir şey derimin acısını, gerginliğini alamamıştı.
Seranem’in bu el kremi de tesadüfen çantamdaydı. “Eh, bir de
bunu süreyim bari, battı balık yan gider!” diye düşündüm. Ofisteydim, işler
güçler, toplantılar, yoğunluk… Akşam servise bindiğimde sağ elimin üzerindeki
kabuklanmanın tamamen yok olduğunu gördüm. Tamamen! Deride çok ufak bir
gerginlik kalmıştı ama bu krem, tek sürüşte elimin üzerindeki o Elm Sokağı
Kabusu görünümünü resmen silip atmıştı!
Şimdi bu el kremi sevilmez de ne yapılır?
Üstelik son derece kolay emiliyor.
Üstelik son derece kolay emiliyor.
Seranem Vücut Bakım
Şampuanı
Sırtım ve kollarım stres ya da sudaki kireç seviyesinin
değişimi gibi durumlarda ve özellikle kış aylarında sivilce üretmeye, kurumaya
ve kabuklanmaya meyillidir. Ne tuhaf bir bileşim, değil mi? Bu vücut
şampuanının sivilceleri kuruttuğunu ve cildimin nem dengesini yeniden optimum
ayara oturttuğunu görünce çok ama çok rahatladım!
Bu ürün de yine glikosil seramidler içeriyor. Argan yağı ise
cabası.
Seranem Saç Bakım
Şampuanı
Bir şampuandan ne beklersiniz?
Temiz içerikli olsun, kafa deriniz garip garip kimyasallara maruz kalmasın. Kepek yapmasın, saçınızı ertesi sabah sanki hiç yıkanmamışçasına yağlandırmasın. Ayrıca hem hacim kazandırsın hem nemlendirsin.
Temiz içerikli olsun, kafa deriniz garip garip kimyasallara maruz kalmasın. Kepek yapmasın, saçınızı ertesi sabah sanki hiç yıkanmamışçasına yağlandırmasın. Ayrıca hem hacim kazandırsın hem nemlendirsin.
Değil mi?
O zaman sizi Seranem köşesine alalım.
O zaman sizi Seranem köşesine alalım.
Yoğun nemlendirme özelliğine sahip olan bu şampuan, argan
çekirdeği ekstratı, seramid, bitkisel hiyaluronik asit, keratin, mısır, buğday,
soya proteinleri, polikuaternium 10 içeriyor. Yapısındaki Benzofenon – 4 ise
güneş ışınlarını filtreleyerek saç tellerini UV-B ve UV-A2 ışınlarının
zararından koruyor.
Kendi saçlarımdan bahsedeyim önce: Bir kadının sahip olabileceği en problemli
kombinasyondan bahsediyorum burada: Kepeğe meyillilik, kırılmaya meyillilik,
boyalık, dibi yağlı ucu kuru.
Aman ne güzel.
Hemen her kadın gibi ben de iki günde bir saçlarımı yıkıyorum. Bazen, saçımın yağ dengesini bozacağını bile bile bunu her gün yaptığım da oluyor. Sebebi basit: Saçlarımı akşam yıkayıp kurutup yattığımda, sabahları görünümün sönüklüğü ve iticiliği nedeniyle cinnet geçiriyorum. Sabah yıkayıp kurutup çıksam, bu sefer hem sinüzit tehlikesiyle burun buruna geliyorum hem de çevresel faktörler akşama kadar saçımın canına okumuş oluyor.
Tek bir şey söyleyeceğim: Bu şampuanı kullanmaya başladıktan sonra saçlarımı üç günde bir yıkamaya başladım ve o üç gün boyunca da “yelelerim” (!) hacminden bir şey kaybetmedi. Son gün atkuyruğu yapıyordum ama olsun. O da temiz bir atkuyruğu oluyordu en azından, yağdan ışıldamıyordu.
Hemen her kadın gibi ben de iki günde bir saçlarımı yıkıyorum. Bazen, saçımın yağ dengesini bozacağını bile bile bunu her gün yaptığım da oluyor. Sebebi basit: Saçlarımı akşam yıkayıp kurutup yattığımda, sabahları görünümün sönüklüğü ve iticiliği nedeniyle cinnet geçiriyorum. Sabah yıkayıp kurutup çıksam, bu sefer hem sinüzit tehlikesiyle burun buruna geliyorum hem de çevresel faktörler akşama kadar saçımın canına okumuş oluyor.
Tek bir şey söyleyeceğim: Bu şampuanı kullanmaya başladıktan sonra saçlarımı üç günde bir yıkamaya başladım ve o üç gün boyunca da “yelelerim” (!) hacminden bir şey kaybetmedi. Son gün atkuyruğu yapıyordum ama olsun. O da temiz bir atkuyruğu oluyordu en azından, yağdan ışıldamıyordu.
Sağlıklı, kepeksiz, hafif, hacimli, kolay şekil alan, daha
az kırılan ve “ben buradayım!” diyen saçlar… Demek hayal değilmiş!
Ceradolin Su Bazlı ve Yağ Bazlı Nemlendirici Losyonlar
Deri, hiçbir sorunla karşılaşmasa bile var olan dengesinin korunması için seramid ve bitkisel hiyaluronik aside ihtiyaç duyar.
Ceradolin’in her iki losyonunun da kullanım alanı ama ve amacı aynı. Cildiniz güneş, soğuk, deterjan, iklim gibi faktörlerden ötürü onarıma ihtiyaç duyuyorsa, akne tedavisi gördüyseniz, lazer ya da peeling sonrası cildiniz zorlu bir dönem geçiriyorsa, çatlaklardan, kızarıklıklardan, kaşıntıdan ve pullanmadan muzdaripseniz uygun ürünü buldunuz demektir. İkisinin farkı; su bazlı olan kuru ciltlere iyi gelirken, yağ bazlı olanın çok kuru ciltlere daha yeterli olması.
Deri, hiçbir sorunla karşılaşmasa bile var olan dengesinin korunması için seramid ve bitkisel hiyaluronik aside ihtiyaç duyar.
Ceradolin’in her iki losyonunun da kullanım alanı ama ve amacı aynı. Cildiniz güneş, soğuk, deterjan, iklim gibi faktörlerden ötürü onarıma ihtiyaç duyuyorsa, akne tedavisi gördüyseniz, lazer ya da peeling sonrası cildiniz zorlu bir dönem geçiriyorsa, çatlaklardan, kızarıklıklardan, kaşıntıdan ve pullanmadan muzdaripseniz uygun ürünü buldunuz demektir. İkisinin farkı; su bazlı olan kuru ciltlere iyi gelirken, yağ bazlı olanın çok kuru ciltlere daha yeterli olması.
İçerikler ise şöyle:
Ben, bu
losyonların yağ bazlı olanını banyodan sonra, su bazlı olanını ise sabah ayazı
yemeden hemen önce, evden çıkarken yüzüme uyguluyorum. Karın, kışın ve
fırtınaların olumsuz etkilerini kazasız belasız atlattığımı rahatlıkla
söyleyebilirim.
Sözün özü:
Sadece eczanelerde satılan bir marka olan Dermadolin, kullandığım beş farklı
ürünüyle de beni son derece memnun etti. Kendim için, cildim için iyi bir
şeyler yaptığımı hissettim.
Peki
Dermadolin satan eczanelerin bir listesi var mı? Firmanın web sitesinde şu
ibare yer alıyor:
TÜKETİCİYE
NOT
Butik bir
firma olduğumuz için eczane çalışmamız yoktur. Ayrıca bayilik veya yetkili
eczane kavramları altında özel eczane müşterilerimiz de yoktur. Bütün eczaneler
bulundurmaya ve satmaya yetkilidirler. Bu nedenlerle, hangi eczanede bulunup
bulunmadığı bilgisine sahip değiliz. Ama iki önemli hususu iyi biliyoruz :
1 -
Ürünlerimiz çok kaliteli olup, ülkemizde eşdeğerlileri yoktur.
2 -
Bulunduğunuz yer eczanelerine ilaç sevk eden tüm ecza depolarında, Dermadolin
ürünlerinin tamamı mevcuttur.
Kalabalık
bir eczacı aileden geldiğimiz için tanık olduğumuz üzere, bazı eczaneler,
istenen ürün o an için rafında bulunmadığından, müşteriyi kaçırmamak adına,
formülce en yakın olanını vermek isteyebilir. Bu, her zaman yanlış değildir.
Ancak, Dermadolin ürünlerinin eşdeğerlisi olmadığı için lütfen ısrar edin.
Eczaneniz, deposuna telefon ederek istediğiniz ürünümüzü kısa zamanda temin
edip, takdim edebilir. Olmazsa bir başka eczane de bu görevi yerine
getirebilir.
Saygılarımızla
DERMADOLİN
Siz hiç Dermadolin ürünlerinden kullandınız mı?
Görüşleriniz ne yönde?
Sevgiler!