13 Ocak 2015 Salı

Dermalogica Skin Perfect Primer



Tutumlu Pudriyer’in tester günleri başlıyor!

Fikir, iş için İstanbul’a gittiğimde uğradığım eski bir aile dostumuzdan, nam-ı diğer Bitki Cadısı’ndan çıktı. Şifalı bitkiler üzerine eğitim alan ve gerek sağlığın, gerek cilt bakımının gerekse kozmetiğin doğal ayağıyla senelerdir profesyonel anlamda ilgilenen Bitki Cadısı, bana "senin bloğun var, al bir sürü numune" diye elime kocaman bir poşet tutuşturdu.

Eh bana da tanımak, tanıtmak ve yazmak düşer!

İlk ürünümüz, Dermalogica’nın geliştirdiği "Skin Perfect Primer". Birebir çevirisine girecek olursak, "mükemmel bir cilt yaratan makyaj bazı" diyebiliriz.


International Dermal Institute tarafından geliştirilen baz, "age smart" özelliği ve 30 faktör güneş koruması sağlamasıyla dikkat çekiyor. Sentetik kokular ve renklendiriciler de içermiyor.
Ambalajın arka yüzünde yer alan "vaatler" ise şu şekilde: "Kadife dokulu silikon, soya proteinleriyle birleşerek cildin görünümünü düzenliyor. İnci tozu ve doğal mineraller ise hem derinin tonunu dengeleyen hem de aydınlatan nötr bir renk veriyor."


Peki bu vaatler, benim beklentilerimi karşıladı mı?

Konuya şöyle girelim: Makyaj bazı denince akla The Balm’ın Time Balm’ında olduğu gibi şeffaf ve hafif ya da düşük yoğunluklu ve akışkan maddeler geliyor. Ürünü açınca karşılaştığım içeriğin beni nasıl da şaşırttığını tahmin edebilirsiniz.
Köpük fondötenlerden biraz daha yoğun kıvamlı ama üç aşağı beş yukarı aynı yapıda olan bu bazın baz olduğunu hemen algılayamadım. Rengi de gözüme biraz koyu geldi. Ancak yüzüme uygulayınca, abartmıyorum, cidden çok şaşırdım!


Yüzüm çok güzel nemlendi. Sabah ayazında gerginleşen, parça parça kızaran cildim derin bir nefes aldı, renk anlamında eşitlendi. İyileşen sivilcelerimden kalan uçuk pembe izler ortadan kayboldu. Ve tenim tam anlamıyla kadifeleşti. Gözeneklerim toparlandı.
Sonucu o kadar beğendim ki, üzerine fondöten geçmeme kararı aldım. Sadece birkaç vuruşluk ince bir şeffaf pudra tabakasıyla sabitledim.

Öncesi ve sonrası. Bu arada -6 derece cilde neler yapıyor hep birlikte görüyoruz efendim!
Burnumun kenarları bile soyuldu.
Cildime bakmasam sonuç kimbilir ne olacaktı?

Bu satırları, makyajımı yaptıktan altı saat sonra yazıyorum. Altı saatlik zaman zarfında yüzümü kaşıdım, ovuşturdum, terledim, cildimin renk değiştirmesine sebebiyet verecek rüzgar, yağmur gibi faktörlere maruz kaldım. Buna rağmen ten makyajım, taş gibi duruyor. Kesinlikle takdire şayan bir durum! 

Peki yok mu bu bazın bir eksisi?
Eh var.
Sadece bir tanecik: Kokusu.
Aslında ortada öyle aman aman ağır bir koku yok. Bitkisel, ferah bir esans söz konusu. Ama seven olur, sevmeyen olur. Dolayısıyla bu unsuru da belirtmem gerekiyor. Zaten bu koku, sürdükten beş dakika sonra uçup gidiyor.

Özetle ben gider, bu ürünün tam boyunu gönül rahatlığı ile satın alırım.
Aranızda Dermalogica kullanan var mı?
Sevgiler!

22 yorum :

  1. Bu ürünü ve markayı ilk defa senden duyuyorum canım ve önceki-sonrası arasında bayağı bir fark var. Diğer numune ürünlerini de merak ediyor ve sabırsızlıkla bekliyorum bir sonraki postunu. Ve de çok öpüyorum :*

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hande'mmm :)) Ben de bu markayla ilk kez tanıştım ve normalde hiçbir kapatıcı özelliği olmaması gereken alelade bir bazın bu kadar iyi olması beni şoke etti :D

      Sil
  2. Ben de merak ediyorum :) Çok güzel hazırlamışsın tebrikler...

    YanıtlaSil
  3. Son zamanlarda sıkça duyduğum bir marka yazından sonra iyice merak ettim inşallah deneme şansı bulurum :)) BEnde bloğuma beklerim :))

    YanıtlaSil
  4. Hi, maybe want follow each other? if yes, just follow me and i follow you back :)
    xoxo
    http://smellofpeony.blogspot.com

    YanıtlaSil
  5. great blog : ))
    observation ?
    invite!

    discidone-art.blogspot.com

    YanıtlaSil
  6. Yanıtlar
    1. :)) O etkiyi ben hala üzerimden atamadım!

      Sil
  7. Yaptığı etki tek kelimeyle mükemmel! Bana uğrarsan sevinirim (: Ayrıca çok güzel bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil



blogger template by lovebird